Yeni Ülkenize Vardığınızda Neler Oluyor: Kültür Şoku

“Artık doğup büyüdüğünüz yaşadığınız yerlerden uzaktasınız. Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsunuz, toplumdan da soyutlanmaya başlamışsınız.

O da ne? Günlük tutuyorsunuz. Ancak, yazdıklarınız hiç de iç açıcı değil. Korkmayın, bunlar, yeni yurtdışı tecrübesi yaşayan herkesin başından geçen kültür şoku belirtileri.”

Yeni bir ülkeye geldiniz. Artık doğup büyüdüğünüz yaşadığınız yerlerden uzaktasınız. Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsunuz, toplumdan da soyutlanmaya başlamışsınız. O da ne? Günlük tutuyorsunuz. Ancak, yazdıklarınız hiç de iç açıcı değil. Korkmayın, bunlar, yeni yurtdışı tecrübesi yaşayan herkesin başından geçen kültür şoku belirtileri.

Yeni bir ülkeye varmak ve okula başlamak neşe verici, heyecanlı bir maceraya adım atmak gibidir. Geldiğiniz ülkede doğal olarak mükemmel fırsatlara sahip olmayı umuyorsunuz. Ancak alışık olduğunuzdan farklı bir kültüre girmekle düşünce biçiminize meydan okuyan noktalarla karşılaşabileceğinizi unutmayın. Konaklamada tercihiniz ne olursa olsun, ilk kez yurtdışına çıkıyorsanız, yeni kültüre zorlu uyum sürecinin başındasınız demektir.

Çoğu zaman psikolojik ve fiziksel çaba gerektiren bu rahatsızlıklar kültür şoku ve jet lag olarak ifade edilir. Kültür şoku hakkında önceden bilgi sahibi olmak yeni ülkenize ve ortamınıza uyum sağlamayı kolaylaştıracağından bu yazı işinize yarayabilir. Jet Lag terimi yeni zaman dilimine vücut saatinizin uyum sağlarken yaşadığı fizyolojik şoku ifade etmek için kullanılır.

Uçağa binmenizle başlar ve seyahatinizin uzaklık ve yönüne göre şiddetini hissettirir. Yeni ülkenize vardığınızda ilk sorununuz olan Jet Lag’in belirtileri, iki veya üç gün çevreye uyum sağlayamama ve uyku düzensizliği şeklinde kendisini gösterir.

Kültür Şoku ise yeni bir kültüre ve sosyal ortama uyum sağlama durumunda ortaya çıkar. Kendinizi mahcup, güvensiz ve rahatsız hissediyorsanız muhtemelen kültür şoku yaşıyorsunuzdur. Bunu biraz daha ileriye götürürseniz, bir yabancı olarak yeni ülkenizdeki kimliğinizi şaibeli görmeye bile başlayabilirsiniz. Lysgaard tarafından 1955 yılında iki yüz Norveçli Fulbright bursiyeri üzerinde yapılan araştırmada, her bir öğrencinin farklı uyum aşamalarından geçtiği tespit edildi.

“Kültür şoku” terimi ilk kez 1950’li yıllarda antropologlar Oberg ve Foster (1953) tarafından, fiziki rahatsızlıklara bile yol açabilen yön şaşırmasını ifade etmek için kullanılmıştır. Günlük hayatınızda her zaman görmeye alışık olduğunuz tanıdık simalardan ve ortamdan uzakta bulunduğunuzda ilk sıralar çoğu şey size garip gelebilir. Yemekler, insanların davranışları, iklim vs… Tüm bunlara ek olarak yabancı diliniz de yetersizse büsbütün strese girebilirsiniz.

Ailenize karşı sorumluluk hissi, sınavlar ve çalışma baskısı, yeni ülkenizin hızlı hayat temposu sizi düşündürebilir. Öncelikle kültür şokunun normal bir reaksiyon olduğunu unutmamanız gerekir. Zira bir süre sonra yeni ülkenizin kültürüne uyum sağladıkça tekrar eskisi gibi davranmaya ve hissetmeye başlayacaksınızdır. Kültür şokunun derecesi öğrenciye göre değişir, bazıları hafif atlatırken, bazılarını geri dönecek kadar ağır etkileyebilir. Kültür şoku genel olarak akademik sistemle ilgili beklentilerinizde, okula devamlılıkta, hoca-öğrenci ilişkilerinde kendini belli eder. Bu çerçevede kültür şokunun genel belirtileri şunlardır:

  • Yeni ülkenize ve dilinize karşı isteksiz davranıp, Türkiye’ye özlem duyabilirsiniz.
  • Memleketinizi, ailenizi ve sevdiklerinizi özlüyor olmanız gayet normal. Ancak bunları düşünmekten başka bir şey yapamıyor ve sürekli ağlayıp mektup yazmakla gününüzü geçiriyorsanız kültür şokuna uğruyorsunuz demektir.
  • Yorgunluk çekiyor, kendinizi aşırı derecede dışlanmış ve amaçlarınıza ulaşamamış hissediyorsunuz. Ayrıca jet lag’dan kurtulmuş olmanıza rağmen aşırı derecede uykulu olabilirsiniz.
  • Yeni ülkenize karşı agresif ve saldırgan bir tavır içine girebilir, pireyi deve yapmaya başlayabilirsiniz.
  • Yabancı öğrenciler yerine Türk öğrencilere yakınlık duyabilir, onlara sığınma hissine kapılabilirsiniz. Bu, psikolojik olarak sizi rahatlatırsa da eğitiminizi, özellikle de lisandaki başarınızı sekteye uğratabilir. Dilinizi geliştiremediğiniz gibi yeni kültürleri tanımaktan da mahrum kalmış olursunuz.
  • Yeni bir ülkeye gelmekle iyi edip etmediğinizi tartışma konusu yapabilir, “Aileme karşı sorumluluklarımı yerine getirebilecek miyim?” türünden vehimlere kapılabilirsiniz.
  • Bereket versin kültür şokunu atlatırken sandığınız kadar yalnız değilsiniz. Kültür şokunun üstesinden gelmede şu tavsiyeler işinize yarayabilir. Ancak ondan önce bulunduğunuz ülkede yalnız olmadığınızı, yeni ülkenizdeki insanların durumunuzu hesaba kattıklarını bilmeniz gerekir.

Motivasyonunuzu muhafaza etmek: sizin konumunuzdaki on binlerce öğrencinin bulunduğunuz durumu atlatıp başarıyla eğitimini tamamladığını unutmayın.
Beklentilerinizi gözden geçirin:

Davranışlarınıza aldığınız tepkiler, kendinizi sunuş biçiminizin ve olaylar karşısındaki beklentilerinizin sonucudur. Hayal kırıklığı veya zihin karışıklığı durumunda, “Ne umuyordum, ne buldum?” türünden sorularla durumunuzu ve beklentilerinizi test edin.

  • Gerçekçi ve açık olun: Yeni ülkenizdeki insanlar muhtemelen Türkiye’de alıştıklarınızdan farklı olacaktır. Her ülkenin insanının kendi kültürel yapısına göre hareket edeceğini ve davranış biçimini de kültürel değerlerinin belirlediğini unutmayın. Mesela İngiliz insanına
  • Türk insanını değerlendirdiğiniz gözle bakmayın.
  • Pes etmeyin ve yardım isteyin: her şeyi bırakmak çözüm değil, yenilgiyi kabul etmek demektir. İnsanlar ve olaylarla başa çıkmayı öğrenmek mutlaka zaman alacaktır. Her türlü çabanıza rağmen problemlerin ortadan kalkmadığı gibi bir hisse kapılırsanız okulunuzdaki danışmanlardan birisiyle irtibat kurun.

Son not: Yeni bir ülkede başarılı olmanın sırrı, uyanık, ilgili ve ilgi çekici olmaktır. İlgili ya da meraklı olmanın anlamı, diğer insanların düşüncelerini -onlarla aynı fikirde olmasanız bile- dinlemek ve anlamaya çalışmak; kendinizi farklılıklara uyum sağlamaya alıştırmaktır. İlgi çekici ve ilginç olmanın anlamı ise, çevrenize karşı arkadaşça davranmanız, konuşmalarda söz almanız ve etrafınızdaki sosyal ortama duyarlı olmanızdır. Kuracağınız iyi arkadaşlıkların bir ömür boyu devam edebileceğini unutmayın.